Balon Anjiyoplasti

  • Balon anjiyoplasti, koroner arter hastalığı tedavisinde kullanılan minimal invaziv bir işlemdir. Daralmış veya tıkanmış kalp damarlarını genişletmek için özel bir balon kullanılır.

    • Kasık veya bilek bölgesinden damar yolu açılır

    • Kateter adı verilen ince bir tüp damar içinden ilerletilir

    • Daralmış bölgeye ulaşıldığında balon şişirilir

    • Damar genişletildikten sonra balon söndürülür

    • Gerekli durumlarda stent yerleştirilir

    • İşlemin başarı oranı %90'ın üzerindedir

    • Hastaların çoğu aynı gün taburcu olabilir

    • Stent kullanımı ile uzun dönem başarı artar

    • Yaşam kalitesinde belirgin iyileşme sağlar

  • Her tıbbi işlemde olduğu gibi balon anjiyoplastinin de bazı riskleri vardır:

    • Kanama veya morarma

    • Damar duvarında hasar

    • Nadiren kalp krizi

    • Enfeksiyon riski

    • Alerjik reaksiyonlar

    Bu riskler, deneyimli bir ekip ve modern tıbbi ekipmanlar kullanılarak en aza indirilmektedir. İşlem öncesi hasta değerlendirmesi ve risk faktörlerinin belirlenmesi büyük önem taşır.

Stent İmplantasyonu

  • Stent implantasyonu, daralmış veya tıkanmış kan damarlarını açmak için kullanılan minimal invaziv bir tedavi yöntemidir. Özel olarak tasarlanmış küçük, ağ şeklinde bir metal tüp (stent) daralmış damarın içine yerleştirilerek kan akışının normale dönmesi sağlanır.

    • Lokal anestezi altında kasık bölgesinden ana damara girilir

    • Kateter adı verilen ince bir tüp damar içinden ilerletilir

    • Daralmış bölge görüntüleme yöntemleriyle tespit edilir

    • Balon anjiyoplasti ile damar genişletilir

    • Stent özel bir sistem ile daralmış bölgeye yerleştirilir

    • İşlem sonrası kateter çıkarılır ve giriş yerine baskı uygulanır

    • İşlemin teknik başarı oranı %95'in üzerindedir

    • Hastaların büyük çoğunluğunda anjina şikayetleri hızla düzelir

    • Uygun hasta seçimi ve düzenli ilaç kullanımı ile uzun dönem sonuçlar oldukça iyidir

    • İlaç kaplı stentlerde yeniden daralma riski daha düşüktür

    • Kanama ve damar komplikasyonları

    • Stent içinde pıhtı oluşumu (stent trombozu)

    • Stent bölgesinde yeniden daralma (restenoz)

    • Kontrast maddeye bağlı alerjik reaksiyonlar

    • Nadiren kalp krizi veya inme

    • İşlem bölgesinde enfeksiyon

Rotablasyon

  • Rotablasyon, koroner arterlerdeki sert ve kalsifiye plakların tedavisinde kullanılan ileri bir anjiyoplasti tekniğidir. Yüksek hızda dönen elmas kaplı özel bir matkap ucu (burr) kullanılarak, sert plakların küçük parçacıklara ayrılması prensibine dayanır.

    • Hasta hazırlığı ve anestezi işlemi yapılır

    • Kasık veya bilek bölgesinden damar yolu açılır

    • Kılavuz kateter yerleştirilir

    • Özel rotablasyon teli ilerletilir

    • Uygun boyutta burr seçilerek 140.000-150.000 rpm hızında rotasyon uygulanır

    • İşlem sonrası genellikle stent yerleştirilir

  • Rotablasyon işleminin başarı oranı, doğru hasta seçimi ve uygun teknik kullanımı ile oldukça yüksektir. Özellikle:

    • Deneyimli merkezlerde %90'ın üzerinde prosedürel başarı

    • Kompleks lezyonlarda bile etkili sonuçlar

    • Uzun dönem açıklık oranları stent kullanımı ile artmaktadır

  • Öğe açıklamasıHer invaziv işlem gibi rotablasyonun da bazı riskleri mevcuttur:

    • Koroner arter spazmı

    • Damar duvarında yırtılma (diseksiyon)

    • No-reflow fenomeni (damar akımının yavaşlaması)

    • Çok nadir olarak damar delinmesi (perforasyon)

    • Kalp krizi veya ritim bozuklukları

    Bu riskler, deneyimli ekipler ve doğru teknik kullanımı ile minimize edilebilmektedir.

Kronik Total Oklüzyon (CTO)

  • Kronik Total Oklüzyon, koroner arterlerde en az 3 ay süreyle devam eden tam tıkanıklık durumudur. Bu durum, kalp kasının kan akışını ciddi şekilde kısıtlayarak, hastanın yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir.

  • CTO tedavisi, hastanın durumuna göre üç ana yaklaşımla uygulanabilir:

    • Perkütan Koroner Girişim (PCI): Anterograd veya retrograd tekniklerle damar açılmaya çalışılır

    • Bypass Cerrahisi (CABG): Tıkalı damarın yerine yeni bir damar yerleştirilir

    • Medikal Tedavi: İlaç tedavisi ile semptomlar kontrol altına alınmaya çalışılır

  • Başarı oranları şu faktörlere bağlı olarak değişkenlik gösterir:

    • Deneyimli merkezlerde %85-90'a varan başarı oranları

    • Operatör deneyimi ve teknik donanım

    • Lezyonun özellikleri ve kompleksitesi

    • Hasta faktörleri ve risk profili

  • İşlem sırasında ve sonrasında görülebilecek komplikasyonlar:

    • Koroner arter perforasyonu

    • Kontrast maddeye bağlı böbrek hasarı

    • Kardiyak tamponad

    • Yan dal kaybı

    • Radyasyon maruziyeti

    • Stent içi restenoz

    Bu riskler, deneyimli ekipler tarafından yapılan işlemlerde minimize edilebilir ve çoğunlukla başarıyla yönetilebilir.

FFR (Fraksiyonel Akım Rezervi) ve IVUS (İntravasküler Ultrason)

  • FFR (Fraksiyonel Akım Rezervi): Koroner arterlerdeki darlığın fonksiyonel önemini değerlendiren bir ölçüm yöntemidir. Darlığın kan akımını ne kadar etkilediğini sayısal olarak gösterir.

    IVUS (İntravasküler Ultrason): Damar içi ultrason görüntüleme yöntemidir. Damar duvarının yapısını ve plak özelliklerini detaylı olarak gösterir.

  • FFR Uygulaması:

    • Koroner anjiyografi sırasında basınç teli damar içine yerleştirilir

    • Adenozin ile maksimum hiperemi sağlanır

    • Darlık öncesi ve sonrası basınç ölçümleri yapılır

    IVUS Uygulaması:

    • Özel ultrason kateteri damar içine yerleştirilir

    • Kateter geri çekilerek damarın kesitsel görüntüleri alınır

    • Görüntüler özel yazılımlarla analiz edilir

  • FFR için:

    • Doğru tedavi kararında %90'ın üzerinde başarı

    • Gereksiz stent uygulamalarını %30-40 oranında azaltır

    IVUS için:

    • Stent optimizasyonunda %95'in üzerinde başarı

    • Uzun dönem sonuçlarda belirgin iyileşme sağlar

  • FFR için:

    • Adenozine bağlı geçici göğüs ağrısı ve nefes darlığı

    • Nadiren damar hasarı veya ritim bozuklukları

    • Çok nadir olarak koroner spazm

    IVUS için:

    • Damar duvarında geçici hasar

    • Nadiren koroner spazm

    • Çok nadir olarak damar diseksiyonu

    Her iki işlem de deneyimli merkezlerde güvenle uygulanabilir ve komplikasyon oranları oldukça düşüktür.